26 Ekim 2010 Salı

Stajlar Hakkında Bilmeniz Gereken Gerçekler

Üniversite 2. ya da 3. sınıf öğrencisisiniz. Yazı güzel bir staj yaparak, değerlendirmek istiyorsunuz.  Çünkü biliyorsunuz ki mezun olduğunuzda istediğiniz işe girebilmek için CV’nizde güzel duracak stajlara ihtiyacınız var. Kim bilir belki staj yapmak istemenizin tek nedeni CV’nizde güzel duracak olması değildir. Belki de mezun olduktan sonra ne yapmak istediğinize karar verme aşamasındasınız ya da kararınızı çoktan verdiniz ve yeteneklerinizi zorlayacak, kendinizi kanıtlama fırsatı bulabileceğiniz bir staj arıyorsunuz.  Belki yeni yetkinlikler kazanmanın peşindesiniz ya da iş hayatının nasıl bir şey olduğunu mezun olmadan öğrenmek istiyorsunuz. Sebebi her ne olursa olsun bu yaz güzel bir staj yapmayı kafaya koydunuz. Peki, nerede staj yapacağınıza karar verirken dikkat etmeniz gerekenleri biliyor musunuz?

Şunu kabul etmek gerekir, staj bulmak kolay değil. Bulduğunuz stajda da gerçekten işe yarar bir şeyler yapmak hiç kolay değil. Büyük umutlarla ve heyecanla başlayan bazı stajların sonu hüsran olabiliyor ne yazık ki.

Torpilsiz staj bulmak imkânsızdır.

1 Ağustos 2010 Pazar

Kampavea Hakkında Her Şey

Kampavea Avea’nın deyimiyle geleceğin yöneticilerini yetiştirmek üzere organize edilen 3 günlük bir kamp. Öncelikle Kampavea’ya katılmak için Kırmızı Kuşak olmanız gerekiyor ki önceki yazılarımda bu konudan bahsetmiştim.

Bu yıl Kampavea’ya katılmaya hak kazanan 40 şanslı kişiden biriydim. Polonezköy’de yemyeşil bir yerde geçen 3 gün gerçekten de inanılmaz güzeldi. Birçok kişiyle tanıştım, çok fazla şey öğrendim ve harika zaman geçirdim.

Kampavea’ya başvurular Kırmızı Kuşak seçildikten kısa bir süre sonra başlıyor. İlk olarak bir motivasyon mektubu yazmanız gerekiyor. Bu mektupta neden Kampavea’ya katılmak istiyorsunuz ve telekomünikasyon sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz sorularına cevap veriyorsunuz. Bu mektubu yazmaya gerçekten zaman ayırmanız ve özen göstermeniz gerekiyor. Bence en önemli kriterlerden biri de samimi bir dil kullanmak, klişelerden uzak durmak ve farklılıklarınızı ön plana çıkarmak. Çünkü bu aşamada çok fazla kişi eleniyor. Düşünün ki bu elemeyi yapacak insan kaynakları çalışanları binlerce mektup okuyor ve sizin cevaplarınızın diğerlerinden bir şekilde sıyrılması gerekiyor.

28 Temmuz 2010 Çarşamba

İdeavea Hakkında Her Şey

Avea’nın Kırmızı Kuşak programından daha önceki yazımda bahsetmiştim. Bu yazımda İdeavea süreçlerini anlatarak önümüzdeki yıllarda yarışmaya katılacak arkadaşlara yol göstermek istiyorum.

İdeavea daha önce de bahsettiğim gibi Avea’nın teknoloji geliştirme yarışması. Bu yarışmaya katılabilmek için ise Kırmızı Kuşak olmanız gerekmekte. Yarışmanın amacı geleceğin katma değerli servislerini geliştirmek. Katma değerli servisler (Value Added Services) cep telefonunuzu kullanarak, normal konuşma ve sms harici eğlence, müzik, bilgi, sağlık gibi amaçlarla faydalandığınız servislerdir. Popüler servisler arasında ringa, 3G servisleri, bilgi paketleri, KimNerede, NeNerede örnek olarak verilebilir. Avea’nın müşterilerine sunduğu servislere buradan bakabilirsiniz.

9 Temmuz 2010 Cuma

MOR İNEK (Purple Cow)

Pazarlama gurusu Seth Godin'in 2002 yılından beri okunan, konuşulan kitabı Mor İnek (Purple Cow) , farklılaşmanın, dikkat çekmenin, sıra dışı ürün ve servisler üretmenin günümüz pazarında söz sahibi olabilmek için şart olduğunu anlatan bir kitap.İsmi de buradan geliyor zaten: Yolda giderken sağ tarafta gördüğümüz inekler benzerdir, sıkıcıdır, dikkat çekmezler. Ancak yolda mor bir inek görürseniz belki dönüp birkaç dakika bakabilirsiniz.

Kitaptan Notlar:

Geleneksel pazarlama kuralları artık yeterli değil. Başarılı bir ürün yaratmak isteyen firmalar 'mor inekler' yaratmak zorunda.
İnsanlar gün boyunca o kadar çok reklama, tanıtıma , bilgiye maruz kalıyorlar ki eğer sıradan ve sıkıcı bir ürününüz varsa sizi fark etmeleri neredeyse imkansız.
TV, gazete, dergi reklamları günden güne etkisini yitiriyor.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Avea Kırmızı Kuşak Programı

2009-2010 döneminde Avea'nın Kırmızı Kuşak programında yer alıp, hem İdeavea'ya hem de Kampavea'ya katılma fırsatı bulmuş biri olarak bu yazımda bu program hakkındaki tecrübelerimi ve görüşlerimi paylaşıp, bu fırsatı değerlendirmek isteyen arkadaşlarıma yol göstereceğim.

Avea Kırmızı Kuşak Programı Nedir?

Kırmızı Kuşak, Avea'nın kendini geliştirmek isteyen, GSM sektörünü ve Avea'yı daha yakından tanımak isteyen üniversiteli gençler için düzenlediği bir kariyer gelişim programıdır.

Programın temelinde iki ayrı, geniş kapsamlı proje yatmaktadır: İdeavea ve Kampavea.

2 Nisan 2010 Cuma

Twitter Rüzgarı

ODTÜ Bilgisayar Topluluğunun aylık dijital dergisi E-bergi 3. yılını doldurdu. E-bergi bilgisayar bilimindeki Türkçe kaynak eksikliğini gidermek ve bilgisayar bilimini herkes için kolay ve anlaşılır kılmak amacıyla topluluğumuz üyeleri tarafından her ay özenle hazırlanan bir kaynaktır. Mutlaka herkesin ilgisini çekebilecek yazıların bulunduğu dergimize http://e-bergi.com/ 'dan göz atabilirsiniz. Ben de bu ay dergide yayınlanan Twitter ile ilgili yazımı paylaşıyorum, http://e-bergi.com/2010/Nisan/Twitter-Ruzgari adresinden de ulaşabilirsiniz.

Merhaba e-bergi okuyucuları! Geçen ay sizlerle hepinizin çok yakından tanıdığı Facebook ile ilgili bir yazımızı paylaşmıştık. Bu sayımızda da geçtiğimiz yıl on kat büyüme göstererek dünyayı etkisi altına alan bir başka sosyal ağı anlatacağım: Twitter.

Twitter'ın ayrıntılarından bahsetmeden önce blog ve -son dönemde yine oldukça popüler olan- mikro-blog kavramlarından bahsetmek gerekiyor. Blog, kelime anlamı olarak web günlüğü şeklinde tanımlanıyor. Herhangi bir teknik bilgiye ihtiyaç duymaksızın fikirlerinizi, anılarınızı, yaptıklarınızı tüm dünyayla bloglar aracılığıyla paylaşabiliyorsunuz. Kendi içeriğinizi yaratıp bir çok kişiye ulaşma fırsatını yakalıyorsunuz. Dünyada ve ülkemizde takip edilen, okurlarının görüşlerini etkileyen bir çok blog yazarı bulunuyor. Mikro-blog kavramı ise blog kavramına çok benzer bir şekilde çalışıyor; fakat bloglarınızda istediğiniz uzunlukta yazı paylaşabiliyorken mikro-bloglarda daha kısa ve anlık iletiler paylaşılabiliyor.

27 Mart 2010 Cumartesi

Pazarlama Nedir?

Pazarlama adımımızı attığımız, baktığımız, konuştuğumuz, duyduğumuz ve dokunduğumuz her yerdedir. İnsanlar ve firmalar bilinçli veya bilinçsiz her gün birçok pazarlama aktivitesi yapıyorlar ve bu aktiviteler hayatımızı birçok açıdan etkiliyor. Yaptığımız her şeyde, gittiğimiz her yerde, giydiğimiz kıyafetlerde, tıkladığımız web sitelerinde, izlediğimiz dizilerde, gördüğümüz pano ve afişlerde pazarlama var.  Pazarlama insana dairdir. İnsanları anlamayla, onların ihtiyaçlarına cevap verebilmeyle ilgilidir. Daha sonrasında da bunu onların ödemeye razı oldukları ve size makul bir kâr sağlayacak bir fiyattan vermeye çalışmaya dairdir. İyi bir pazarlamacı olabilmek için ürününüze gerçekten güvenmeniz gerekir. Eğer hiç kimsenin ihtiyacını karşılamayan, kimsenin kullanmak istemeyeceği bir ürün üretirseniz ne kadar kuvvetli pazarlama taktikleri kullansanız da o ürünü başarılı kılamaz, satamazsınız. Hatta ürününüzün yok olup gitmesine yardımcı olursunuz. Reklamcılıkta bir deyiş vardır: Eğer ürün zayıfsa, iyi reklam onun daha hızlı yok olmasına neden olur. Ne kadar çok insan onu kullanmaya ikna edilirse, o kadar çok insan onu sevmediğini anlayacaktır. İşte bu yüzdendir ki birçok pazarlama aktivitesi hüsranla sonuçlanır.

23 Mart 2010 Salı

Unilever Kapılarını Üniversitelilere Açtı, Bizztrip2Unilever!

20 Mart Cumartesi günü Unilever'in Ümraniye ofisinde Bizztrip2Unilever'in dördüncüsü gerçekleşti. 14 farklı üniversiteden yaklaşık 150 kişinin katılımıyla geçen bu günde amaç Unilever'i ve çalışmak istediğimiz fonksiyonları yakından tanımaktı. Ben de katılımcılardan biriydim, katılma sürecim de baya enteresan oldu. Bu etkinlikten Facebook ve ODTÜ Verimlilik Topluluğu kanalıyla mail kutuma gelen mailler sayesinde haberdar oldum. Ayın 14'ünde biten başvurulara kendiniz hakkında bazı bilgiler doldurarak başvuruyordunuz. Başvuru formuna CV'inizi ekliyor, çalışmak istediğiniz fonksiyonlar ve de geçmişte yaşadığınız tecrübelerinizle alakalı birkaç davranışsal soruya yanıt veriyordunuz. Bir de Unilever Türkiye ilgili internetten cevapları kolayca bulunabilecek bir testi cevaplıyordunuz. Unilever'in diğer staj ve iş başvurularına göre çok daha kolay olan bir başvuru ve seçme süreci işletiliyordu, nasıl bir eleme yapacaklarını çok merak etmiştim, kaç kişiyi kabul edeceklerini de zaten başvururken bilmiyordum. Ayın 17'sinde aldığım mail istedikleri özelliklere sahip olmadığımı söyleyen bir red mailiydi, bu maille beraber kimi neye göre seçtikleri ile ilgili merakım da arttı.

Bana gelen mail aracılığı ile Unilever'e ulaşmaya çalıştım, ancak tam da beklediğim gibi mailim iletilmedi ve bana hata mesajı geldi. Bunun üstüne Facebook kanalıyla etkinliği duyuran Sinem Namdaroğlu'na yine Facebook'dan bir mesaj yolladım. Mesajda kısaca neden kabul edilmediğimi merak ettiğimi ve bu konuyla ilgili nasıl bilgi alabileceğimi sordum. Açıkçası mesajıma yanıt dahi beklemiyordum.

10 Mart 2010 Çarşamba

2009'da En Çok Ziyaret Edilen Siteler

Dijital medyanın takibi açısından 2009'daki en önemli gelişmelerden biri de ComScore'un Türkiye internet mecrasına yönelik ölçüm çalışmalarına başlamasıydı. İşte farklı kategorilere göre 2009 yılında en çok tık alan siteler:


Blog KategorisiAylık Ortalama Tekil Ziyaretçi Sayısı
1.Blogger9,112,000
2.Blogcu.com8,221,000
3.Wordpress4,216,000

E-posta ServisleriAylık Ortalama Tekil Ziyaretçi Sayısı
1.Windows Live Hotmail14,156,000
2.Google Gmail2,562,000
3.Mynet Email2,316,000

İş Finans SiteleriAylık Ortalama Tekil Ziyaretçi Sayısı
1.Garanti.com.tr2,438,000
2.Paragaranti.com1.784,000
3.Isbank.com.tr1,748,000

6 Mart 2010 Cumartesi

Sosyal Medya'nın Gücü

Sosyal medya inanılmaz bir hızla büyümeye devam ediyor, büyüdükçe hayatımıza olan etkileri de kat kat artıyor. İşte bunu kanıtlayan bazı araştırmalar:

  • İnternette sosyal medya pornoyu geride bıraktı. (reuters, 2009)
  • Twitter’ın geçtiğimiz yıl için büyüme oranı: %1.500 (yüzdebinbeşyüz) (nielsen, 2009)
  • Dünya üzerinde her üç kişiden ikisi sosyal ağları ziyaret ediyor. (nielsen, 2009)
  • Her gün Youtube’ta 100 milyon video izleniyor ve her dakika 20 saatlik video yükleniyor. (Youtube, 2009)
  • Her gün Facebook üzerinde 8 milyar dakika geçiriliyor ve 285 milyon adet içerik paylaşılıyor. (facebook, 2009)
  • 350 milyon aktif kullanıcısı ile facebook bir ülke olsaydı Çin ve Hindistan’dan sonra Dünya’nın en kalabalık 3. ülkesi olurdu. (wikipedia, 2009)
  • 307 milyon üyesi ile YouTube ise Çin ve Hindistan’ın ardından 3. en kalabalık ülkesi olurdu. (youtube, 2009)
  • Twitter’da açıldığı günden bu yana 6.7 milyar tweet gönderildi. (gigatweet, 2009)
  • İnternet kullanıcılarının sadece %65.1’i e-posta kullanmış, sosyal ağları kullananlar ise %68. (nielsen, 2009)
  • 14 milyondan fazla kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif 3. ülke (facebook, 2009)
  • Friendfeed’in Dünya’da en popüler olduğu ülke Türkiye. (alexa, 2009)
  • Türkiye Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi (comscore, 2009)


12 Şubat 2010 Cuma

MTV Teen Cribs!

Okul zamanı yurtta kaldığım için çok fazla televizyon izleme fırsatı bulamıyorum. Bugün de biraz televizyona bakayım neler varmış diye kanallar arasında gezinirken, çok enteresan bir programa denk geldim.
Programın adı Teen Cribs. Programda 15-18 yaşındaki, zengin çocuğu sıfatından başka bir sıfatı olmayan gençler çıkıp saray gibi olan evlerini tanıtıyorlar. Evlerde yok yok. Denize sıfır saraylarda, küçük göl boyutlarında açık ve kapalı havuzlar, ODTÜ'nün tüm spor salonlarının toplamından daha büyük fitness salonları, kapalı ve açık olmak üzere çeşit çeşit basketbol ve tenis sahaları, mini! sinema salonları, spa merkezleri, müzik stüdyoları, hangar büyüklüğünde salonlar ve mutfaklar sadece hatırlayabildiklerimden. Striptiz salonu bile gördüm hatta bir tanesinde! Evet evet bunlar otel, iş merkezi falan değil, bildiğimiz 4,5 kişilik ailelerin yaşadığı evler.

9 Şubat 2010 Salı

Planla ve Harekete Geç Modeli İşe Yaramıyor!

Gazetelerde ve dergilerde okursunuz, başarılı iş adamları, sanatçılar, eğitmenler başarılarının sırlarını açıklarlar. Bütün röportajlarda ve söyleşilerde, ne kadar çok çabaladıklarını, birçok kez başarısızlığa uğradıklarını ama vazgeçmediklerini söylerler. En başarılı iş adamlarından, en iyi tiyatro sanatçılarına, kendi işlerini kurup paraya para demeyen girişimcilerden, ünlü sinema yönetmenlerine kadar hepsi ağız birliği etmişçesine stratejik planlar yaptıklarından, o planları gerçekleştirmek için çok çalıştıklarından bahsederler. Çoğu da şunu eklemeyi unutmaz: gerçek başarı ve mutluluk için yaptığınız işi sevmelisiniz, kendinizi çok iyi tanımalı, neyi sevdiğinizi bulmalısınız.

5 Şubat 2010 Cuma

Güçlü Taraflarım Neler?

"Pek çok kişi, hangi konuda iyi olduğunu bildiğini sanır. Bu kişiler genellikle yanılıyorlardır. İnsanlar çoğu zaman hangi konuda iyi olmadıklarını bilirler ve bu durumda bile birçok kişi kendisi hakkında yanılıyordur. Bununla birlikte, bir insan ancak güçlü yanlarına dayanarak bir işi yerine getirebilir, zayıf yanlarına dayanarak performans sağlayamaz.

Tarih boyunca insanlar, güçlü oldukları yanları öğrenmeye çok az ihtiyaç duymuşlardır. İnsan belli bir konumun ve iş hattının içine doğmuştur: Bir köylünün oğlu da köylü olmak durumundaydı, zanaatkârın kızı da başka bir zanaatkârın karısı. Ama artık inanların seçenekleri var. Nereye ait olduğumuzu bilmemiz için güçlerimizin farkına varmamız gerekiyor.

Mesleğini Sevmek


"Benzeri görülmedik fırsatlar çağında yaşıyoruz: Eğer tutkunuz ve aklınız varsa, nereden başladığınızdan bağımsız olarak, seçtiğiniz mesleğin zirvelerine tırmanabilirsiniz." diyor dünyanın önde gelen iş ve yönetim filozoflarından Peter Drucker ve devam ediyor, "Ama fırsatla birlikte sorumluluk da gelir. Bugün hepimizin kendimizi yönetmeyi öğrenmesi gerekiyor. Hepimiz üyesi olduğumuz örgüte ve topluluğa en büyük katkıyı yapabileceğimiz konumlara yerleşmek zorundayız. Ve 50 yıllık bir çalışma yaşamı boyunca zihnimizi açık tutmak ve tetikte olmak zorundayız ve bu da yaptığımız işi nasıl ve ne zaman değiştireceğimizi bilmek anlamına gelir. Kendimize bir takım temel soruları sormalısınız: Güçlü olduğum taraflar neler? Bir işi nasıl yerine getiririm? Değerlerim neler? Nereye aidim? Ne şekilde yararlı olabilirim? Çünkü ancak güçlü yanlarınızla mükemmelliğe ulaşabilirsiniz. "