12 Şubat 2010 Cuma

MTV Teen Cribs!

Okul zamanı yurtta kaldığım için çok fazla televizyon izleme fırsatı bulamıyorum. Bugün de biraz televizyona bakayım neler varmış diye kanallar arasında gezinirken, çok enteresan bir programa denk geldim.
Programın adı Teen Cribs. Programda 15-18 yaşındaki, zengin çocuğu sıfatından başka bir sıfatı olmayan gençler çıkıp saray gibi olan evlerini tanıtıyorlar. Evlerde yok yok. Denize sıfır saraylarda, küçük göl boyutlarında açık ve kapalı havuzlar, ODTÜ'nün tüm spor salonlarının toplamından daha büyük fitness salonları, kapalı ve açık olmak üzere çeşit çeşit basketbol ve tenis sahaları, mini! sinema salonları, spa merkezleri, müzik stüdyoları, hangar büyüklüğünde salonlar ve mutfaklar sadece hatırlayabildiklerimden. Striptiz salonu bile gördüm hatta bir tanesinde! Evet evet bunlar otel, iş merkezi falan değil, bildiğimiz 4,5 kişilik ailelerin yaşadığı evler.

9 Şubat 2010 Salı

Planla ve Harekete Geç Modeli İşe Yaramıyor!

Gazetelerde ve dergilerde okursunuz, başarılı iş adamları, sanatçılar, eğitmenler başarılarının sırlarını açıklarlar. Bütün röportajlarda ve söyleşilerde, ne kadar çok çabaladıklarını, birçok kez başarısızlığa uğradıklarını ama vazgeçmediklerini söylerler. En başarılı iş adamlarından, en iyi tiyatro sanatçılarına, kendi işlerini kurup paraya para demeyen girişimcilerden, ünlü sinema yönetmenlerine kadar hepsi ağız birliği etmişçesine stratejik planlar yaptıklarından, o planları gerçekleştirmek için çok çalıştıklarından bahsederler. Çoğu da şunu eklemeyi unutmaz: gerçek başarı ve mutluluk için yaptığınız işi sevmelisiniz, kendinizi çok iyi tanımalı, neyi sevdiğinizi bulmalısınız.

5 Şubat 2010 Cuma

Güçlü Taraflarım Neler?

"Pek çok kişi, hangi konuda iyi olduğunu bildiğini sanır. Bu kişiler genellikle yanılıyorlardır. İnsanlar çoğu zaman hangi konuda iyi olmadıklarını bilirler ve bu durumda bile birçok kişi kendisi hakkında yanılıyordur. Bununla birlikte, bir insan ancak güçlü yanlarına dayanarak bir işi yerine getirebilir, zayıf yanlarına dayanarak performans sağlayamaz.

Tarih boyunca insanlar, güçlü oldukları yanları öğrenmeye çok az ihtiyaç duymuşlardır. İnsan belli bir konumun ve iş hattının içine doğmuştur: Bir köylünün oğlu da köylü olmak durumundaydı, zanaatkârın kızı da başka bir zanaatkârın karısı. Ama artık inanların seçenekleri var. Nereye ait olduğumuzu bilmemiz için güçlerimizin farkına varmamız gerekiyor.

Mesleğini Sevmek


"Benzeri görülmedik fırsatlar çağında yaşıyoruz: Eğer tutkunuz ve aklınız varsa, nereden başladığınızdan bağımsız olarak, seçtiğiniz mesleğin zirvelerine tırmanabilirsiniz." diyor dünyanın önde gelen iş ve yönetim filozoflarından Peter Drucker ve devam ediyor, "Ama fırsatla birlikte sorumluluk da gelir. Bugün hepimizin kendimizi yönetmeyi öğrenmesi gerekiyor. Hepimiz üyesi olduğumuz örgüte ve topluluğa en büyük katkıyı yapabileceğimiz konumlara yerleşmek zorundayız. Ve 50 yıllık bir çalışma yaşamı boyunca zihnimizi açık tutmak ve tetikte olmak zorundayız ve bu da yaptığımız işi nasıl ve ne zaman değiştireceğimizi bilmek anlamına gelir. Kendimize bir takım temel soruları sormalısınız: Güçlü olduğum taraflar neler? Bir işi nasıl yerine getiririm? Değerlerim neler? Nereye aidim? Ne şekilde yararlı olabilirim? Çünkü ancak güçlü yanlarınızla mükemmelliğe ulaşabilirsiniz. "